Yangın tarafımızca soğutulmuş olup, lüzumlu kontroller yapılarak hadise yeri 112 jandarma ekipleri ve 112 jandarma hadise yeri araştırma ekiplerine bırakılarak merkeze dönüş yapılmıştır. Vaka yerinde emniyet hedefli 2 vasıta, 4 personel bırakılmıştır. Raporun devamı olarak 64/1 sayılı rapor düzenlenmiştir.” Türkiye’nin gözü kulağı, Bolu Kartalkaya’daydı. Önemli kış turizmi merkezlerinden Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de salı gecesi saat 03.00 sıralarında çıkan yangın kısa vakitde bütün binayı sardı. 78 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ 12 katlı otelin odasında resmen can piyasası yaşandı. Dakikalar içersinde kurtarma çalışmalarına başlanırken, ne makalek ki 78 şahıs hayatını kaybetti. CHP’DEN YANGIN FACİASI SONRASI ALGI OPERASYONU! Cumhuriyet Halk Partisi ise 86 milyonun yüreğini yakan facia ardından gene algı operasyonlarına başladı. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan “Kartalkaya’nın yetki kısmı bende değil” diyerek mesulluğu üzerinden atmaya çalıştı. Fakat meydana çıkan raporlar, faciadaki ihmalde belediyenin rolünü bir kez daha kanıtladı. BOLU BELEDİYESİ FACİANIN YAŞANDIĞI OTELE 12 ARALIK’TA DENETİME GİTMİŞ CHP yandaşı gazeteci İsmail Saymaz itfaiye belgelerini yayınlarken baltayı fena taşa vurdu. Saymaz’ın açıkladığı belgelere göre Grand Kartal Otel, 12 Aralık 2024’te restoran cafe açmak amacıyla Bolu Belediyesi’ne yangın kontrolü müracaatı yaptı. OTEL YANGINA KARŞI YETERLİ ÇIKMAMIŞ Bolu Belediyesi yetkililerinin gerçekleştirdikleri araştırma neticesi ise otelin yangına karşı yeterli olmadığı anlaşıldı ve “Uygun değildir” raporu hazırlandı. Fakat yangın yeterlilik belgesi oluşturulmadan Grand Kartal Otel’in yetkilileri kontrolün iptali amacıyla belediyeye gene dilekçe yazdı. TANJU ÖZCAN’IN KUZENİ 1 HAFTADA RAPORU DEĞİŞTİRDİ Bunun üstüne Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın dayısının oğlu olan Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener’in emriyle yangın kontrolü iptal edildi ve yalnızca 1 hafta sonra facianın yaşandığı otel amacıyla yangına karşı yeterli olacaktır raporu hazırlandı. Belgenin altında Tanju Özcan’ın kuzeni Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener’in imzası da yer aldı. Bolu Belediyesi’nin 76 canın gittiği otelle alakalı raporu 1 haftada değiştirmesi, yaşanan ihmali bir kez daha kanıtladı. Üstelik belgenin altındaki imza da İtfaiye müdürlüğünün de bağlı bulunduğu, Tanju Özcan’ın dayı oğlu Sedat Gülener’e ait. Bolu Belediyesi Başkanlığı İtfaiye müdürlüğü doğrultusundan oluşturulan ve Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş’ye hitaben makalelan belge, 24 Aralık 2024 tarihli şirket müracaatına yanıt olarak hazırlanmış. Tek sayfalık belgede, Kartalkaya Bölgesi’nde alakalı şirket adına açılmak dilenen “bir kafe restoran” amacıyla itfaiyenin onay verdiği görülüyor. Başvurusu Bolu Belediyesi İtfaiyesi doğrultusundan onaylanan firmanın (Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş) adresi Bolu Ticaret Sicili kayıtlarında “Grand Kartal Otel No.2/1 Gökpınar Yaylası yolu Kartalkaya Bolu” olarak görülüyor. Yani belediye itfaiyesi doğrultusundan onay verdiği tesis, yangın hadiseının yaşandığı Grand Kartal Otel içersinde bulunuyor. Bu belge Bolu Belediyesi’nin hem Kartalkaya Bölgesinde yangın kontrol yetkisinin bulunduğunu hem de yangın çıkan otelde kafe seksiyonuna yalnızca 19 gün evvelce yangın uygunluk belgesi verdiğini gösteriyor. Bilindiği gibi, görgü tanıklarını ifadesine göre yangın otel içersindeki restoranda başlamıştı. Daha sonra bütün oteli sarıp faciaya dönüşmüştü. Kaynak: Sabah.com.tr YANGIN NASIL BAŞLADI VE NASIL YAYILDI Yangının çıkış noktası olarak restoran bölümü işaret edilirken, alevlerin kısa vakitde ahşap kaplamalı dış cepheyi sardığı belirtildi. Yangının yayılma süratini artıran faktörler arasında otelin yangına dayanıklılık bakımından zayıf yapısı ve yangın emniyet önlemlerinin yetersizliği ilgi çekti. Restoran kısmında yaz aylarında yenilenen elektrik tesisatının yangının başlangıç sebebi olabileceği öne sürüldü. Yangının süratle yayılmasında bina içi ve dışındaki ahşap kaplamanın etkili bulunduğu, yangın çıktıktan sonra yangın söndürme özelliğinin aktif olmadığı, alarmın çalmadığı, bu yüzden geç fark edildiği amacıyla insanların kaçacak fırsat bulamadığı iddia edildi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, otelin 2021 ve 2024 senelerinde derli toplu kontrollerden geçtiğini ve yangın yeterlilik ruhsatına sahip bulunduğunu açıkladı. Fakat yangın esnasında duman dedektörlerinin döneme girmemesi, yangın alarm düzeneğinin çalışmaması ve yangın söndürme ekipmanlarının eksikliği, can kayıplarını artıran esas faktörler arasında yer aldı. Kurtulanlardan Eylem Şentürk, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Sesler üstüne uyandık. Kapıyı açtığımızda koridoru duman sarmıştı. Kapıyı ezbere bulup dışarı çıkmayı başardık. Fakat eşim arkamızdan gelemedi. Koridorda yönünü bulamayıp sundurmadan atlamak mecburiyetinde kaldı.” ANNE, KIZE VE İKİ TORUNU 6’INCI KATTAN ATLADI Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de çıkan yangında uykuda yakalanan aile, korku dolu anlar yaşadı. Yangından kurtulmak amacıyla yürekli bir karar alan aile 6’ıncı kattan çatıya atlayarak hayatta kaldı. Uykuda yangına yakalanan Hülya Karadağ, kızı Emine ve iki torunu, hayatlarını kurtarmak amacıyla çatıya atlamak mecburiyetinde kaldı. Yangın esnasında yaşadıklarını izah eden Hülya Karadağ, uykudayken duman ve çığlık sesleriyle uyandıklarını belirtti. Karadağ, “Ne oluyor acaba diye kapıyı açtık. Birinin ‘Yangın var’ şeklinde bağırmasıyla baktık ki her yerde dumanlar var. Hemen içeri girdik, montlarımızı giydik. Islak havlular aldık, ağzımızı kapattık ancak o duman nasıl bir anda öyle geldi anlayamadık ve odaya dönmek mecburiyetinde kaldık.” dedi. ÇATIYA ATLARAK KURTULDULAR Odalardan çıkamayacak halde olan Karadağ ailesi, yardım istemek amacıyla camdan bağırdı. Son deva olarak otelin lobi kısmındaki giriş çatısına atlayan aile, orada belirleme edilen başka bireylerin sayesinde merdivenle kurtarıldı. Karadağ, “Yangın merdiveni olsaydı bile mümkün değil bulamazdık. İki oda ileriye gidemedik, nefesimiz kesildi. İnsanlar birbirine çarpıyordu. Yangın alarmı daha eskiden olmuş olsaydı insanlar daha tedbirli hareket ederdi.” ifadelerini kullandı. OTELİN HİSSEDARI YANGINDAN NASIL KURTULDUĞUNU ANLATTI Otelin 4 hissedarından biri olan Ceyda Hacıbekiroğlu’nun da yangın esnasında otelde bulunduğu öğrenilirken Hacıbekiroğlu sosyal medya hesabından gerçekleştirdiği bildirimde facia anlarını anlattı. “Otel sahipleri olarak biz de oradaydık. Çocuklarımızla eş güdümlü bunu yaşadık. Ben camı kırarak çatıya çıktım ve çocuklarımı bu şekilde çıkardım. Çıktığımda ellerim kan ve cam içersindeydi. Ablamlar kızlarını dumanların arasından çıkardılar. Annem de çatıya çıkarak kurtuldu. Bizim de kaybettiğimiz arkadaşlarımız var. Acımız çok büyük. Herkesten hassasiyet bekliyoruz. Başımız sağ olsun…” KAHRAMAN ÇALIŞANLARIN MÜCADELESİ Yangın esnasında otel çalışanları, konukları kurtarmak amacıyla hayatlarını tehlikeye attı. Temizlik görevlisi Neçirvan Öner, yaşadıklarını şu sözlerle dile getirdi: “Çocuk sesleri duyuyordum. Yanıma iki çocuğu alarak ailelerine ulaştırdım. Daha çok bireyi kurtarmak istedim ama duman sebebiyle bayılacak duruma geldim.” “MASKEYİ ISLATIP İÇERİ GİRDİM” Otelde temizlik görevlisi olarak çalışan Neçirvan Öner de otelin giriş kapısını göstererek, şunları kaydetti: “Yüzüme bir maske aldım, maskeyi ıslatıp içeri girdim. Çocuk sesleri geliyordu. Yanıma 2 çocuk aldım. Çocukların ailesine de arkamdan ışık tutarak, ‘Beni takip edin’ dedim. 2,5-3 dakika ben o dumanın içersinde kaldım. Dışarı çıktığımda aileyi direkt ambulans görevlilerine teslim ettim. Sonra içeri gene gidip bakacaktım. Çünkü daha sesler geliyordu ilk kattan. Sonra benim başım dönmeye başladı. Fenalaştım, dışarı çıktım. Yan binaya geçtim. Biraz soluklanayım dedim. Dumandan zehirlenmişim. Arkadaşım gelmese, beni öyle fark etmese belki ben şu an burada yaşıyor olmayacaktım. Beni sırtına aldı, ambulansa taşıdı.” Bir başka çalışan Halil Gümüş ise, kendi imkanlarıyla 25 bireyi kurtardıklarını belirtti. Gümüş, “Üst katlardan tahliyeyi yapamadık zira bu bizim amacıyla çok zordu. Yorgan açmaya başladık. Atlamak isteyenler oldu, kendi imkanlarımızla atlamayı önlemeyi denedik. Çünkü 3 yaşındaki çocuk sallandırılıyordu, dumana maruz kaldı. İki ekibe bölünerek kendi imkanlarımızla araya girmekye başladık. Yaklaşık 25 şahıs kurtardık. Yangın alarmı çalışsaydı bu kadar insan hayatını kaybetmezdi. Çoğu şahıs dumandan boğuldu ya da korkudan kendini aşağı attı” ifadelerini kullandı. İTFAİYE GECİKTİ: KRİTİK 48 DAKİKA Yangına araya girmek amacıyla çağrılan ekiplerin, en yakın itfaiye merkezinin otele 28.5 kilometre mesafede olması sebebiyle hadise yerine 48 dakika sonra vardığı öğrenildi. Bu vakit zarfında yangın bütün binayı sardı ve otelin üst katlarında mahsur kalan misafirler amacıyla ölüm kalım savaşı başladı. Otel personeli, yangına ilk araya girmekyi kendi imkanlarıyla yapmaya çalıştı. Fakat ekipman eksikliği ve yangının yayılma sürati sebebiyle kontrol sağlanamadı. SORUŞTURMALAR BAŞLATILDI 9 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI Yangının ardındannda ihmaller zinciri tartışmaya açıldı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, hadisela alakalı soruşturmanın titizlikle yürütüleceğini söyleyerek otel sahibinin de aralarında varbulunduğu 9 bireyin gözaltına alındığını açıkladı. Hukuki vakitçlerin şeffaf bir şekilde sürdürüleceği ifade edildi. İHMALLER ZİNCİRİ FELAKETİ GETİRDİ Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel yangını, ihmaller zincirinin yol açtığı büyük bir trajedi olarak tarihe geçti. İtfaiyenin geç ulaşması, yangın alarm sistemlerinin çalışmaması ve otelin mimari yapısındaki yetersizlikler, can kayıplarını artırdı. ‘Böyle bir tesis uygun şartlarda 15-30 dakikada boşaltılabilir’ Dr. Beceren’e göre ilk alarmın ardındannda mümkün bir hatalı alarm mümkünlığını değerlendirmek üzere bu bireyin, alarm verdiği noktayı kontrol etmesi bekleniyor. Yanlış bir alarm bulunduğuna dair bir giriş yapılmaması ya da ikinci bir detektörün ikaz iletmesi halinde, normal şartlarda bütün binada yangın alarmları döneme giriyor. Doğru kurulan bir sistemde, duyma engelliler amacıyla flaşörler ya da uyuyanlar amacıyla sesli özel ikazcılar çalışırken anonslar insanları en yakın yangın çıkışlarına yönlendiriyor. Yangınların çok süratli büyüyebildiğini anımsatan uzmanlar, su püskürten yağmurlama düzeneğinin döneme girmesinin erken araya girmek amacıyla önemini vurguluyor. Uzmanlar, gece çıkan, elektrik kesintisi ve dumanın etkisiyle çevresi görmenin zorlaştığı haller düşünülerek, yangın anons sistemlerinin yedek güç kaynağına bağlı olarak tasarlandığını vurguluyorlar. Yangından korunma yönetmeliğine göre acil çıkışları yönlendiren işaretlerin ve bu çıkışlara giden yolları gösteren ışıkların elektrik kesilse dahi bir ila üç saat vakitsince çalışması gerektiği kaydediliyor. Dr. Beceren, sistemlerin bir katın tahliyesinin üç dakika alacağı prensibine göre tasarlandığını ve 200’den çok bireyin kaldığı bir tesisin uygun şartlarda 15 ila 30 dakikada boşaltılabileceğini belirtiyor. Yangın kokusunu eşim aldı, alarm çalmadı’ Yangından kurtulanlar ajanslara gerçekleştirdikleri açıklamalarda alarm çalmadığını söyledi. Otelin üçüncü katında konakladığını izah eden Atakan Yelkovan, “Yangın kokusunu eşim aldı. Biz kısmen erken indik. Alarm çalmadı… Biz üst kata çıkmaya çalıştık ama çıkamadık, alevler vardı…. İtfaiyenin aşağıdan gelmesi aşağı yukarıya 1-1.5 saat sürdü. Bu sırada dördüncü, beşinci katlar yanıyordu. Üst katlardaki insanlar çığlık çığlığaydı” dedi. Yangından sağ kurtulan Eylem Şentürk de “Yangın alarmı biz dışarı çıkıncaya kadar hiç çalmadı. Eşim yangın merdivenini bulamadığı amacıyla sundurmadan aşağıya atlamak mecburiyetinde kaldı. Kurtulduğumuz amacıyla çok şanslıyız” dedi. Üsteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz.
